İkdam Gazetesi Kime Ait? Bir “Bize Ait” Meselesi
Düşünün bir kere, sabah uyanıp kahvenizi alıp bilgisayar başına geçtiniz ve aklınıza ilk gelen soru şu: “İkdam gazetesi kime ait?” (Evet, bazen sabahları böyle derin sorular aklımıza takılabiliyor!) Aslında, belki de tek derdimiz “kime ait” sorusu değil, İkdam gazetesinin tarihsel gücünü ve kültürümüzdeki yerini anlamaktır. Ama gelin, biraz da eğlenelim ve bu gazeteyi kimlerin sahip olduğuna dair eğlenceli bir göz atış yapalım.
Öncelikle, konuya şöyle bir bakış açısı getirelim: Erkekler genellikle çözüm odaklıdır. Hani o “Bir çözüm bulmamız lazım!” yaklaşımı vardır ya, işte tam o tipik erkek yaklaşımı. Kadınlar ise her zaman ilişkiyi ve duyguyu önemser. Mesela, İkdam gazetesini alıp okurken, erkeklerin “Bu gazete kime ait?” sorusuna bir çözüm bulma çabası içinde olduğunu, kadınların ise “Bu gazeteyle insanlar ne hissediyor, nasıl bir etki yaratmış?” diye düşünerek, gazetenin geçmişine dair bir bağ kurarak yaklaşıyor olabileceğini tahmin etmek zor değil.
Ama bir dakika! İkdam gazetesi, 19. yüzyılda yayımlanmış ve o dönemdeki fikir dünyasında iz bırakmış bir gazete. Öyle “kim sahipmiş?” diye kolayca geçiştirilecek bir mesele değil! Peki, gelin bu gazetenin sahibi kimmiş, onu birlikte keşfedelim.
İkdam Gazetesinin Sahibi Kim?
İkdam gazetesinin kurucusu ve ilk sahibi, ünlü Türk gazeteci ve yazarı İbrahim Şinasi. Şinasi, dönemin büyük entelektüellerinden biri olarak, gazeteciliğe ciddi bir yön vermiştir. Ama tabii ki, gazetecilik sadece yazı yazmakla bitmez. Şinasi’nin sadece “gazeteci” olarak değil, aynı zamanda bir düşünce adamı olarak da tanındığını unutmamalıyız. O dönem, köşe yazarlığı da bir tür felsefe sayılırdı; yani bir yazar, yazdığı her kelimeyle toplumu etkileme gücüne sahipti.
Bununla birlikte, İkdam gazetesi zaman içinde bazı farklı sahipler tarafından da yönetilmiştir. İkdam, diğer gazetelere kıyasla oldukça önemli bir gazete olduğu için, zamanla birkaç farklı düşünce adamının eline geçmiştir. Kimse “İkdam şu kişiye ait” diyerek bu konuyu geçiştiremez! Ama en bilinen ve tarihsel olarak en etkili sahiplerden biri, İbrahim Şinasi’dir. Tabii, Şinasi’nin etkisinin ardından pek çok önemli yazar ve gazeteci de İkdam’a katkıda bulunmuştur.
Şinasi, Türk Basınının Yıldızıdır!
Kadınlar biraz daha ilişkisel düşünürken, Şinasi’nin tarihsel mirası üzerine düşünürken, biraz da duygusal bağ kuruyoruz. Yani, o dönemin yazılarını okurken, aslında bir tür kültürel bağa sahip olduğumuzu fark ediyoruz. Düşünsenize, o zamanlar gazetecilik yapmak kolay mıydı? Şinasi, her yazısında bir devrim yaparak, insanları düşünmeye, sorgulamaya davet etti. Gazeteci demek sadece haber aktarmak değil, aynı zamanda toplumu yönlendiren bir lider demekti. İşte, Şinasi tam da böyle biri.
Gazete ve Sahiplik Arasındaki O Gizemli Bağ
İkdam gazetesi, zamanla başka sahiplerin eline geçmiş olsa da, gazeteye dair sahiplik tartışmaları aslında ilginçtir. Sahiplik sadece bir kişiye ait olamazdı; bu gazete, bir dönemin sahipliğini taşır, tıpkı şimdiki influencer’ların sosyal medyada yaptığı gibi. Peki, acaba İkdam’ı şu anda hangi entelektüel zihinler yönlendiriyor olsaydı? Kim bilir, belki de İkdam 2023’te, kendi TikTok hesaplarıyla, güncel olaylar üzerine videolar paylaşan bir gazeteye dönüşürdü! Biraz hayal gücü devreye girmeli, değil mi?
Gelin, Hep Birlikte Yorum Yapalım!
Şimdi, hepinizin aklında bir soru oluştu, değil mi? “Peki, gazetenin sahipliği bu kadar değiştiyse, biz bugün neyi sahipleniyoruz?” Bu soruyu yanıtlamak da sizlere kalsın. Gazeteleri, sahiplerinden çok içeriğiyle mi sahipleniyoruz? Yoksa bir dönemi temsil ettiği için mi? Düşüncelerinizi ve yorumlarınızı görmek için sabırsızlanıyorum!
O zaman gelin, hep birlikte İkdam’ı ve onun geçmişteki yeri üzerine sohbet edelim. Bu yazıyı okurken, bazılarınız belki de “Ah, keşke Şinasi’yi daha çok tanısaydım!” diyordur. Hadi, bu fırsatla onun hakkındaki bilgileri biraz daha derinleştirelim ve yorumlarda kendi düşüncelerinizi paylaşalım!