İçeriğe geç

Küşüm etmek nedir ?

Küşüm Etmek Nedir?

Bir akşam, eski arkadaşım Cemre ile parkta yürüyordum. Havanın serinliği, hafif rüzgarla dans eden ağaç yaprakları, bir şekilde gündelik hayatın gürültüsünden uzaklaşmamıza yardımcı oluyordu. Cemre, her zaman çok iyi bir dinleyiciydi. Ama bu sefer, bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Gözleri, yüzü, her şeyin normalden biraz daha karmaşık olduğunu anlatıyordu. Bu kadar sessizliğe ve huzura rağmen, bu akşam konuşacak bir şeyleri vardı.

Birden, Cemre derin bir nefes aldı, gözlerini yere indirdi ve bana dedi ki: “Sana bir şey itiraf edeceğim. Bazen, ben de ‘küşüm etmek’ istiyorum… Ama bunu kimseye anlatmaya cesaret edemedim.”

İlk başta, bu kelimenin ne anlama geldiğini anlamadım. Cemre, gözlerini benim gözlerime sabitleyerek devam etti: “Küşüm etmek, kendi içimde bir şeyi bastırmak, biraz geri çekilmek, kimseye bir şey anlatmadan, içimdeki karmaşayı sadece sessizce yaşamak demek. Ama bu, yalnızca bir çöküş değil… bazen, yeniden toparlanma, yeni bir deneme de olabilir.”

Ve o an, Cemre’nin sözlerinden, “küşüm etmek” hakkında daha fazla şey anlamaya başladım. Bu, bazen erkeklerin çözüm odaklı bakış açılarından, bazen de kadınların daha empatik ve ilişkisel yönlerinden uzaklaşarak kendi içlerine çekilmeleri anlamına geliyordu. Ama bu çekilme, her zaman bir çözüm bulmak değil, bazen sadece dinlenmek, susmak ve düşünmekti.

Bir Erkek Perspektifi: Cem

Cem, bir iş dünyası profesyoneliydi. Her zaman çözüm odaklıydı. Çalışma hayatındaki en büyük hedefi ne olursa olsun, sorunu çözmeden durmazdı. Bir gün, ona hayatıyla ilgili bir şeyler sormuştum ve o da bana şöyle cevap verdi: “Hayatımda büyük sorunlarla karşılaştığımda, hiç kimseyle paylaşmadım. Küşüm ettim, içime kapandım. Ama o zaman fark ettim ki, içimdeki her bir parçanın çatlaması, aslında bana bir şeyler öğretiyordu. Küşüm etmek, bana bir an için durup, neyin gerçekten önemli olduğunu anlamama yardımcı oldu.”

Cem’in sözlerinde bir derinlik vardı. Her şeyin çözülmesi gerektiğini savunurken, kendi iç dünyasında sessizce durmanın, belki de içindeki gücü bulmanın bir yolu olarak görüyordu. Küşüm etmek, onun için bir tükeniş değil, aksine bir yeniden doğuştu. Onun gözünde, bazen durmak, dünyayı olduğu gibi kabul etmek ve sadece gözlemler yapmak bir çözüm kadar değerliydi.

Bir Kadın Perspektifi: Cemre

Cemre’nin hikayesi ise farklıydı. O, duygusal bir insan ve her zaman ilişkiler üzerine düşünüyor, başkalarının duygularına daha duyarlıydı. Küşüm etmek, Cemre için bir zayıflık değil, bazen yalnız kalıp kendini anlamanın bir yoluydu. Cemre bana anlattığında, ne kadar kırılgan olduğunu, bazen insanların içindeki duygusal fırtınaları anlamadan onları dışarıya yansıttığını fark etmiştim.

Bir gün Cemre, “Bazen herkesin seni anlamadığını düşünürsün, öyle değil mi?” demişti. “İçimden bir şeyler kırılırken, dışarıdan bakıldığında her şey yolundaymış gibi görünür. O an sadece kendimle kalmak isterim. Küşüm etmek, bazen kalbimi dinlemek, bazen kimseye bir şey anlatmamak demek. Sadece… duyguları yaşamak.”

Cemre’nin küşüm etme şekli, derin bir içsel keşifti. O, dünyadan, seslerden, ve bazen herkesten uzaklaşarak kendini dinler, o sessizliği içinde kaybolurdu. Bu sessizlik, onun için bir tür yenilenme, bir tür arınma yoluydu. Bu, küşüm etmenin, yalnızca erkeklerin değil, kadınların da kullanabileceği bir içsel güç olduğunu gösteriyordu.

Küşüm Etmek: İhtiyaç mı, Yoksa Savunma Mekanizması mı?

Hikayeleri dinledikçe, küşüm etmenin sadece bir içsel çekilme, bir sessizlik hali değil, aynı zamanda bir strateji olduğunu fark ettim. Bazen bu, dış dünyadan uzaklaşarak kendimizi anlamak, bazen de bir savunma mekanizmasıydı. Kendine dönmek, dışsal uyarıcılardan, sürekli çözüm arayışından, ve bazen de toplumun sesinden kaçmak… Küşüm etmek, sadece erkeğin çözüm odaklı, kadının empatik yaklaşımıyla değil, her bireyin içindeki farklı gerilimlerle şekilleniyordu.

Ama bir soru var: Küşüm etmek, gerçekten ne zaman ve neden yapılmalı? Bazen çözüm arayışı her şeyin önündeyken, bazen de sadece durmak ve sessiz kalmak, her şeyin cevabını barındırabilir mi?

Sonuç: Küşüm Etmek ve İçsel Güç

Küşüm etmek, her birey için farklı bir anlam taşır. Cem’in çözüm odaklı yaklaşımı ya da Cemre’nin empatik içsel yolculuğu, birbirinden farklı olsa da ikisi de aynı temaya hizmet eder: Kendini bulma ve duygusal dengeyi sağlama çabası. Küşüm etmek, bazen bir güçtür. Bazen içsel bir yolculuk başlatır, bazen de kalbin dinlenmeye ihtiyaç duyduğu anlarda bir savunmadır.

Peki, küşüm etmek, sizin için ne ifade ediyor? Bir güç mü, yoksa sadece bir kaçış mı? Yorumlarınızı merak ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
vdcasino güncel giriş